Uzmanlardan, ‘Hareketsiz yaşam koronavirüs kadar tehlikeli’ uyarısı

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de koronavirüsün (Kovid-19) görülmesiyle birçok kısıtlama devam ederken, uzmanlar ise evinde zaman geçiren vatandaşların hareketsiz kalamamaları konusunda uyarılarda bulundu.

Koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına alırken, sosyal mesafe kurallarına uyulması düşüncesiyle kısıtlamalar getirildi. Sokağa çıkma kısıtlamasıyla birlikte ise vatandaşlar en çok vakit geçirdikleri evlerinde hareketsiz kalıyor. Uzmanlar ise hareketsiz ve spor yapmayan vatandaşların ne yapmaları konusunda uyarıda bulundu.

STRES VE KAYGI DÜZEYLERİNİ AZALTTIĞI BİLİNMEKTEDİR

Fizyoterapist Mehmet Çalışkan, içinde bulunulan dönemde en çok ihtiyaç duyulanlardan birisinin güçlü bir bağışıklık sistemi ile iyi bir psikoloji olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

“Hareketsizliğin, sedanter yaşamın artması nedeniyle beden ve ruh sağlığı üzerinde ciddi riskler oluşturuyor. Hareketsizlikle birlikte kasların zayıfladığını ve eskisi kadar güçlü olmuyor. Diz, bel boyun ağrılarında artışlar görülmeye başlandı. Orta yoğunluklu fiziksel aktivitenin bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve düzenli fiziksel aktivitenin stres ve kaygı düzeylerini azalttığı bilinmektedir. Düzenli yapılan fiziksel aktivite ve egzersiz başta kalp damar hastalıkları olmak üzere, obezite, tip-2 diyabet, inme, yüksek tansiyon gibi birçok hastalık riskini azalttığı bilinmektedir.”

MİLYONLARCA İNSAN HAREKETSİZLİĞE BAĞLI ÖLÜYOR

Her yıl hareketsizliğe bağlı milyonlarca insan öldüğünü ifade eden Çalışkan, “Hareketsiz yaşam şekli aynı zamanda kilo artışını beraberinde getiriyor. Toplumda obez kişilerin sayısında artış görülüyor. Obeziteye bağlı başta kalp damar hastalıkları olmak üzere birçok sistemik hastalık beraber görülebiliyor. Hareketsizlikle beraber inme ve yüksek tansiyon hastalığı artış gösteriyor. Her yıl milyonlarca insan hareketsizliğe bağlı ortaya çıkan hastalıklardan ölüyor” şeklinde konuştu.

BU DÖNEMDE HANGİ EGZERSİZLERİ YAPABİLİRİZ?

Pandemi sürecinde açık alanlara çok fazla çıkamayanlar için evde mutlaka aktif olmaları gerektiğini ve hayatlarında egzersize yer vermelerini önererek,  “Toplum olarak ne yazık ki birçoğumuz yanlış nefes alıp veriyoruz. Gün içerisinde nefes egzersizlere de yer vermeliyiz. Nefes egzersizlerine başlarken öncelikle burundan nefes alıyoruz. Çiçek koklar gibi havayı burnumuzdan çekiyoruz yaklaşık 3-4 saniye, daha sonra muma üfler gibi dudaklarımızı büzerek 4-6 saniye kadar nefesimizi veriyoruz. Solunum egzersizimizin bir diğeri de diyafragmatik, solunumdur. Bu egzersizi yaparken sırt üstü yatar pozisyonda her iki bacağımızı kendimize doğru çekip elimizin birini göğsümüzün üzerine diğerini karnımızın üzerine yerleştirerek yapabiliriz. Aynı şekilde burundan nefes alıp ağızdan nefes veriyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken nokta nefes alırken karnımızın şişerek elimizi yukarı doğru hareket ettirmesi.  Bu egzersizleri günde 3 defa 10 tekrar şekline yapabiliriz. Erişkin bir kişinin haftada ortalama 150 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite yapması önerilir. Günde 10 bin adım atarak hareketsizliğe bağlı oluşabilecek hastalıklar riskini en aza indirebiliriz. Pandemi dönemi nedeniyle açık alanlara çok fazla çıkamayanlar için evde mutlaka aktif olmaları gerektiğini ve hayatlarında egzersize yer vermelerini öneriyoruz. Ev içinde yürümek, koşu bandı kullanmak, dans etmek ve çocuklarla oyun oynamak aktif kalmamızı sağlar. Kişiye göre kolay veya zor egzersizler belirlemek gerekir. Daha önce geçirdiği operasyonlar varsa, kalp rahatsızlığı gibi problemleri olanlar mutlaka uzman hekiminden ve fizyoterapistinden yardım almalı ve kişiye özgü egzersiz hazırlanmalı” diye konuştu.

DAHA SAĞLIKLI VE MUTLU OLABİLMEMİZ İÇİN MUTLAKA HAYATIMIZA HAREKET KATALIM

Öğrencilerin uzun süre tablet, telefon ve bilgisayar başında zaman geçirmelerine bağlı vücudun duruş şekli (postür) bozukluklarında artış olduğunu belirterek, “Uzun süre baş önde pozisyonunda bilgisayara, telefona bakmak normal pozisyona göre 4,5 kat daha fazla yük binmesine neden olur. Buda ilerleyen zamanlarda boyun fıtığı, boyun ağrısı ve postür bozukluklarına neden olabilir. Öğrenciler mutlaka her ders arasında 5-10 dakika hareket etmeliler.  Gün içerisinde postür egzersizleri yapmalı ve bilgisayar, tablet göz hizasına göre ayarlanarak derslere katılım sağlanmalı. Daha sağlıklı ve mutlu olabilmemiz için mutlaka hayatımıza hareket katalım” dedi.